Terörist Aktörler Niçin İş Birliği Yapıyor

Son yıllarda, akademisyenler, militan aktörler arasındaki iş birliğine artan bir ilgi göstermekte. Bu akademisyenleri, Afganistan, Irak ve Suriye gibi; iç savaşın ve isyanın hüküm sürdüğü yerlerde, sayısız isyancı grubun kendi aralarında çok sayıda koalisyon oluşturması harekete geçirdi. Tehlikesi, kısmen benzer düşünen gruplarla ortaklıklar kurma becerisinden kaynaklanan El Kaide ve İslam Devleti gibi terörist grupların süregelen tehdidi nedeniyle başka çalışmalar yapıldı.

Çatışma uzmanlarının terörist gruplar arasındaki iş birliği meselesini araştırmaları için iyi nedenler var: araştırmalar, terörist gruplar arasındaki karşılıklı iş birliğinin, grupların kapasitelerini ve performanslarını arttırdığını gösterdi. Terörist gruplar arasındaki iş birliği, bu grupların; dayanıklılığını, şiddet düzeyini, öldürücülüğünü ve yenilikleri benimseme kabiliyetlerini arttırır ve  nihayetinde hedefleri karşısında pazarlık kozlarını geliştirir.

Ayrıca terörizmin yarattığı çağdaş tehdidin büyük kısmının temelini oluşturması ve onu tanımlaması nedeniyle terörist iş birliği önem taşımaktadır.

Peki her şeyden önce, bu gruplar neden iş birliği yapıyorlar? Bu soru kafa karıştırıcı çünkü terörist gruplar özel kısıtlamalar altında faaliyet göstermektedir: küçük riskler bile hayatta kalmalarını tehlikeye atabilir. İş birliği için bir derecede iletişim ve bilgi paylaşımı gereklidir ve bu çoğunlukla üyeler arasında yüz yüze görüşmeler içerir, bunların hepsi, militan grupların örgütsel kontrolünü sürdürme ve gizliliklerini sağlama zorunluluklarını  baltalayabilir.

Terörist gruplar, iş birliğinin sağlayacağı müşterek faydaların, örgütsel kontrol ve güvenlik eğiliminden ağır bastığına inandıklarında risklere rağmen iş birliğine girerler. Bu faydalar iki tür grup hedefini teşvik etmek için tasarlanmıştır: süreç hedefleri ve sonuç hedefleri.

Süreç hedefleri

Personel istihdamı, medyanın ilgisini çekme veya araç gereçleri satın alma gibi militan örgütlerin devamlılığını sürdürmeye yardımcı olan hedeflerdir. Bunlar grupların  “hayatta kalmaları ve gelişmeleri” için yardımcı olan şeylerdir. Süreç hedeflerini yükseltmek için tasarlanan iş birliği, gruplar zayıflık dönemlerinde ittifak ararken görünür. Örneğin, Lashkar-e-Jhangvi veya Cezayir GSPC gibi gruplar, El Kaide ile ortaklık kurmaya çalıştıklarında, güvenli bölgelerini kaybetmiş veya önemli ölçüde gerilemişlerdi. Grubun zayıf noktaları, diğer gruplarla rekabetinin bir ürünü olabilir. Örneğin; Hizbullah, 1980’lerin sonunda  Lübnan’da Amal ile iktidar için rekabet ederken Ebu Nidal Örgütü (ANO) ile iş birliği yapmaya karar verdi. Benzer şekilde, İslam Devleti’nin yeni ortaklıklar kurma çabaları, cihad yolundaki en önemli rakibi El Kaide ile rekabetinden geliyor.

İş birliği aynı zamanda grupların dikkat çekme ve tanınma arzularını giderebilir -bir diğer önemli süreç hedefi. Örneğin Japon Kızıl Ordu (JRA) ile Filistin Halk Kurtuluş Cephesi arasında bir ilişki kurma kararını açıklayan JRA lideri Kozo Okamoto, bu ittifakı; “kendimizi dünya sahnesine ilerletebileceğimiz bir araç” olarak gördüğünü ifade etti.

Kaynak maksimizasyonu veya kaynak kısıtlamalarını belirlemek de iş birliği yaparak geliştirilen bir başka süreç hedefidir. Örneğin, Filistin Kurtuluş Örgütü iş birliğini, militan gruplara altı haftalık eğitim programlarını 10 bin dolara kadar ücretlendirerek kaynak yaratmak için kullandı. Söylentilere göre; İrlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA), Kolombiya Devrimci Silahlı Kuvvetlerinden (FARC) havan topu kullanma eğitimi karşılığında 2 Milyon dolar aldı. İş birliği ayrıca malzeme kapasitesinin veya bilgi birikiminin geliştirilmesine de yardımcı olabilir. Ortakların, yeni silahlara ve teknolojilere erişmesini sağlayabilir veya uzmanlaşmış becerilerin gelişmesine yardımcı olabilir. Örneğin 1990’larda Hizbullah, El Kaide ve Hamas’a meşhur intihar saldırıları konusundaki bilgilerini aktarmıştı

Sonuç hedefleri

Terörist aktörler ayrıca, ikinci hedef kategorilerinin yani sonuç hedeflerinin ilerletilmesi için diğerleriyle gizli andlaşmalar yapmaktalar. Süreç hedefleri grupların ‘‘hayatta kalmaları ve gelişmeleri’’ anlamına geliyorsa, sonuç hedefleri; bir grubun “etkili ve başarılı olma” becerisini arttırmak, yani ideolojik etkilerini arttırmak ve belirtilen siyasi hedeflerini başarılı bir şekilde takip etmesi için tasarlanmıştır. Sonuç hedeflerine ulaşmak için iş birliği yapan gruplar her zaman olmasa da sıklıkla, ideolojik yakınlık, ortak bir hedef veya ortak bir düşmanı paylaşmaktadırlar.

İdeolojik yakınlık, El Kaide Merkezi ve ona bağlı gruplar arasında olduğu gibi aynı görüşte gruplar arasındaki iş birliğine dayalı etkileşimleri açıklamakta yardımcı olabilir; 1997’de ittifakları resmileşen Yeryüzü Kurtuluş Cephesi ile Hayvan Kurtuluş Cephesi arasında; Ya da IRA ve ETA gibi milliyetçi-ayrılıkçı gruplar arasındaki gibi. Bununla birlikte ideolojik yakınlık ne iş birliği için bir ön koşuldur ne de her zaman iş birlikteliğine götürür. Dahası, terörist aktörler arasındaki iş birliği, karşıt ideolojik gruplar arasında da vuku bulabilir, Sünni El Kaide ve Şii Hizbullah arasındaki taktiğe bağlı ortaklık buna örnek oluşturur. Ve hatta ortak bir ideoloji mevcut olsa bile ya da ortak bir düşman tanımlanmış olsa bile, bu unsurlar güçlü veya kalıcı ittifaklara garantör vesilesi olmaz

Kolaylaştırıcı Unsurlar

Terörist gruplar süreç veya sonuç hedeflerini ilerletmek için iş birliğine girebilirler ama ideal iş birliği ikisinin de teşvik edilmesine fayda sağlayacaktır. Algılanan bu faydalar terörist aktörler arasındaki iş birliğinin altında yatan nedenler olmakla birlikte, birçok kolaylaştırıcı unsurla da iş birliğine teşvik edilmiştir.

Terörist iş birliğini kolaylaştıran unsurlar, grupların iş birliği yapma fırsatını sağlayan güvenli bölgeleri veya devam eden çatışmaları da içeriyor. Bu tür güvenli bölgeler genellikle terörizmin devlet sponsorları tarafından kuruluyor. Ortak tecrübe de – savaş deneyimi veya cezaevinde birlikte geçirilen zaman – iş birliği yapmaya yardımcı olabiliyor. Fırsat sağlayan unsurlar, ek olarak coğrafi yakınlığı ve modern teknolojik araçları içeriyor. Örneğin, Twitter gibi yeni sosyal medya platformları – ve Telegram, kik veya Whatsapp gibi yeni iletişim teknolojileri – teröristlerin yalnızca bir kaç tuşa basarak güvenli bir şekilde iletişim kurmalarını sağlıyor.

Terörle mücadeleyi yürütenler, terörist iş birliği sorununu çözmek için ilk önce, iş birliğinin altında yatan sebepler ile bu gruplara iş birliği yapma olanağı veren unsurları ayırt etmeli. Altında yatan sebepleri belirlemek, iş birliğinin öncelikle süreç veya sonuç hedeflerini ilerletmek için tasarlanıp tasarlanmadığına bağlıdır. Birinci durumda, iş birliği kapasiteyi arttırmak için tasarlanmıştır bunun için  en iyi karşı koyma yolu bu grupların kapasitelerini geriletmektir. Eğer iş birliği  sonuç hedeflerini ilerletmek üzere tasarlanmışsa, ideolojik yakınlıktan kaynaklanan ortaklıklar arasındaki, stratejik, taktiksel veya politik ayrımlardan faydalanmak muhtemelen daha ihtiyatlı olacaktır.

Terörist iş birliğiyle mücadelede etkili bir karşılık vermek için terörist iş birliğini kolaylaştıran unsurlara da değinmek gerekecektir. Grupların kendilerine güvenli bölgeler kurmalarını engelleme ve çatışmaların, ayaklanmalara ve iç savaşlara tırmanmasını önleme çabaları – tek başına  dikkate değer olmakla kalmayıp aynı zamanda çağdaş terörist aktörlerin güçlerini birleştirme yoluna taş koymaktadır.

Önceki Gönderi

Küresel Güney İçin Bir Uluslararası İlişkiler ya da Küresel Uluslararası İlişkiler?

Sonraki Gönderi

Realistler, İdealistliklerini Kontrol Etmeli Mi?

Son Gönderiler

Barışı Kim Yapmalı?

Barışın tesisi ve sürdürülebilirliği insan örgütlenmelerinin ve elbette ki devlet olgusunun ortaya çıkışından itibaren çözülmesi gereken…